Her
güzel şey gibi, Yaz Okulu'da hemen bitiverdi. Zaman nasıl bu kadar
hızlı geçiyor, anlamış değilim. Öyle güzel bir ay geçirdim
ki. Şu an nereden başlasam yazmaya hiç bilmiyorum. İlk günden
bi' başlayayım bakalım.
4
Ağustos sabahı 8.30 gibi Microsoft Türkiye binasına giriş
yaptım. Ziyaretçi kartımı almak üzere girişteki danışma
görevlisi Özgür Bey'in yanına gitmiştim ki soluma bir baktım,
aaa Mustafa Hoca :D Mustafa Kasap hocamız, Microsoft'un Akademik
Programlar Yöneticisi. Yaz Okulu'nun oluşumunda başrole sahip
kendisi. O yüzden ne kadar teşekkür etsek az. Mustafa Hoca'yla
günaydınlaştıktan sonra eğitimlerin yapıldığı Jupiter
salonuna geçtim. Tabi bendeki merak duygusu hat safhaya ulaşmış
vaziyetteydi. Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Cavit
Yantaç açılış konuşmasını yaptı ve programı resmen
başlattı. Sonrasında Mustafa Hoca'mızdan Yaz Okulu sürecinin
nasıl işleyeceğine ve bina kurallarına dair bilgiler aldık.
Akabinde Kerem Özsu ile olan derslerimize başladık. Ama ne dersti
o öyle! Düşünmekten kafamdan dumanlar çıkacak gibi hissettim.
Arkadaşlar aynı hızla devam etti Yaz Okulu. Ne yapsam programın
hızına yetişemediğimi hisettim sürekli. Konularımız o kadar
çeşitliydi ki; Girişimcilik, reklam, pazarlama, uygulamadan para
kazanma yöntemleri, kariyer, proje yönetimi ve tasarımı,
nesnelerin interneti, iş zekası, bulut bilişim, windows uygulama
geliştirme ve daha bir çoğu. Anladığınız üzere sadece teknik
konular üzerine değildi Yaz Okulu programı. Amaç bizi
olabildiğince fazla konudan ve sahip olduğumuz seçeneklerden
haberdar etmekti ve bu kesinlikle çok ama çok daha iyi oldu benim
için. İş zekası gibi daha önceden hiç duymadığım kavramlar
hakkında bilgi sahibi oldum. Ve bu sayede ilerlemek istediğim
konuyu belirledim ki onlar da nesnelerin interneti ve bulut bilişim.
Zaten bu ikisi birbirinden ayrı düşünülemez. Bundan sonraki
hedefim nesnelerin interneti konusunda kendimi olabildiğince
geliştirmek.
Gelelim
Yaz Okulu ortamına. Ortam tek kelimeyle ha-ri-kay-dı arkadaşlar.
Sabahtan akşama kadar teknolojiden ve yazılımcılıktan
bahsedilen, insanların sürekli fikir alışverişinde bulunduğu
bir ortam düşünün. Ne kadar harika değil mi? :D Yaz Okulu'na
gidişimin en büyük sebeplerinden biri buydu ve bu beklentim büyük
ölçüde karşılandı. Zaten sırf bu yüzden programın bitişine
bu kadar üzüldüm. Hakikaten üzüldüm be :) Cuma çıkıştaki
halimizi görmeniz lazımdı. 25-30 kişi kadar kalmıştık ve kimse
ayrılmak istemiyordu. Ancak Mustafa Hoca binadan çıkınca
çıkabildik bizde :)
Seneye
yapılacak programın çok daha güzel olacağından eminim. Eğer
öğrenciyseniz mutlaka ama mutlaka başvurun. Hiçbir şey
kaybetmez, aksine çok şey kazanırsınız eğer kendinizi öğrenmeye
açık tutarsanız. Benim de bundan sonra yapmam gereken en önemli
şeylerden biri Yaz Okulu'nda öğrendiklerimin üzerine çok şey
ekleyerek yola devam etmek. Seneye başvuaracaklar için birkaç
tavsiyem var:
-
Yaz Okulu'na başvururken yapmanız gerekenlerden biri proje önerisi sunmak. Benim en büyük hatam, düzgün bir şekilde proje düşünmemek oldu. Bunu sakın yapmayın. Hatta mümkünse başvuru vaktini beklemeyin ve şimdiden bir proje düşünmeye başlayın. Gerekli araştırmaları yapın. Projeniz ne kadar yenilikçi ve çözüm odaklı olursa o kadar iyi olur sizin için. Örneğin, Yaz Okulu'ndaki 2 arkadaşımız yaptıkları projeler sayesinde bayağı bir parladılar ve projeleri için birçok kişiden teklif aldılar. O yüzden projeyi iyi düşünüp tasarlamak çok ama çok mühim.
-
Teknik eğitimler için sakın ha Yaz Okulu'nun başlamasını beklemeyin. Çok önceden eğitimlerinizi almış olun. Bunun için Açık Akademi sizin için çok faydalı olacaktır. Zaten Yaz Okulu başlamadan projenizi büyük ölçüde tamamlamak için bunu yapmak zorundasınız.
-
Bu seneki Yaz Okulu eğitimlerine bir göz atın. Ne kadar hazırlıklı bir şekilde başlarsanız, Yaz Okulu'ndan alacağınız verim o kadar fazla olur.
Eğer
bu tavsiyelerime uyarak başlarsanız Yaz Okulu'na, inanılmaz
başarılı olursunuz. Aksi takdirde siz de benim gibi Yaz Okulu'nun
hızına yetişicem diye paralarsınız kendinizi.
Şimdiden
kolay gelsin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder